Singapur Deklarasyonu

DİN ve İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ için ULUSLARARARASI PARLAMENTERLER BİRLİĞİ (IPPFoRB)

Singapur Din ve İnanç Özgürlüğü Bildirgesi

30 - 31 Ekim 2019 tarihlerinde Singapur'da üçüncü toplantısı düzenlenen “Din ve İnanç Özgürlükleri için Uluslararası Parlamenterlere Paneli” 40 farklı ülkeden 71 parlamenterin katılımı ile gerçekleşti. Katılımcı parlamenterler "Din ve İnanç Özgürlüğü İçin temel Kurallar” başlıklı bir ortak bildiri yayınladılar. Özeti aşağıda verilen bildirinin tam metnine ve imzacı parlamenterlerin listesine https://www.ippforb.com/events/singapore-2019 bağlantısından ulaşılabilir.

1-3.Eylül.2020 tarihleri arasında İngiltere’de Oxford’da yapılacak olan “Din ve İnanç Özgürlükleri için Uluslararası Parlamenterler Birliği” toplantısına ülkemizden de parlamenterlerin katılması dileklerimizle bildirinin özetini sunuyoruz.

Kasım 2014'te Norveç' Oslo Nobel Barış Merkezi'nde karara bağlanmış olan “Oslo Din ve İnanç Özgürlüğü Şartı”, Kasım 2015’te yayınlanan “New York Din ve inanç Özgürlüğü Sözleşmesi” ve İnsan Hakları Evrensel beyannamesi 18. Maddesini hatırlatan bildiride Parlamenterler:

- Düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü hakkının eşit ve devredilemez bir temel hak olduğunu,

- Din ve inanç özgürlüğüne yönelik tehditlerdeki artışa karşın devletlerin hak savunuculuğuna yönelik gayretlerinin arttırılması gerektiğini,

- İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 18. Maddesi ve diğer uluslararası insan hakları belgelerinde belirtildiği gibi, din veya inanç özgürlüğünün evrensel ve kısıtlandırlılamaz bir insan hakkı olarak desteklenmesi gerektiğini,

- Parlamenterlerin ve yasa koyucuların, siyasi etkileri, kamusal meşruiyetleri ve hak savunuculuğuna ilişkin yetki ve sorumlulukları nedeniyle dünyadaki din veya inanç özgürlüğünü geliştirmek için özel bir kamusal rollerinin olduğunu bir kez daha vurgulamışlardır.

IPPFORB mensubu parlamenterler Devletler, siyasi partiler ve diğer kuruluşlardan bağımsız olarak kişisel gayret ve inançları ile aşağıdaki konularda çaba göstermeyi taahhüt etmişlerdir:

· İbadet yerlerinin, dini alan ve binaların ve bunların cemaatleri korunma altında olmalıdır. 2019 Birleşmiş Milletler Dini Alanlarını Koruma Eylem Planı, bu konuda önemli bir kılavuzdur.

· Savunmasız topluluklara karşı ayrımcılık yapan, insan hakları ile çelişen uygulamalara karşı önleyici faaliyetlerde bulunulması gerekmektedir.

· “Rabat Eylem Planı” ilkelerine uygun olarak din veya inanç temelinde ayrımcılık, düşmanlık ve şiddeti teşvik eden girişimlerle mücadele edilmelidir.

· Terörizme de yol açabilecek şiddet içeren aşırılıkları önlemek, din veya inanç özgürlüğü haklarını korumak için çabalar güçlendirilmeli, önleyici tedbirlerin, din veya inanç özgürlüğü hakkını ihlal etmek için bahane olarak kullanılmasıyla mücadele edilmelidir

· Hem fiziki hem de sanal ortamda din veya inanç özgürlüğü hakkının ihlal edilmesini önlemek amacıyla hükümetler, parlamento üyeleri, sivil toplum kuruluşları, inanç veya inanç aktörleri, teknoloji şirketleri ve diğer ilgili paydaşlar arasında işbirliği teşvik edilmesi ve güçlendirilmelidir.

· Din veya inanç özgürlüğü hakkının iki önemli bileşeni dine dayalı ayrımcılıklar ve zorlamaların önlenmesi amacıyla ilgili ulusal, bölgesel ve uluslararası paydaşlarla işbirliği içinde çalışılmalıdır.