Avrupa’da 'Alevi Konservatuarı'

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) geçtiğimiz günlerde gençlere yönelik önemli bir adım daha attı. Köln-Wuppertal Müzik Yüksek Okulu ile bir resmi anlaşma imzalayan AABF yönetimi kendi konservatuvarını kurmaya hazırlanıyor. Bu anlaşma ile bağlamanın üniversitede ana sanat ve bilim dalı olması yolunda ilk adım da atılmış olacak. Alevi Düşünce Ocağı olarak Necati Şahin'in kaleminden bugüne kadar yaşanan tüm süreci ise siz değerli okuyucularımza sunuyoruz...

İşte O yazı:


Bugün,
27 Mayıs 2021
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ve Köln Müzik/ Dans Yüksek Okulu (HfMT) arasında
“ALEVİ KONSERVATUAR” kuruluş protokolü imzalandı...
AABF Genel Başkanı Hüseyin ve Köln Müzik ve Dans Yüksek Okulu Rektörü Prof. Dr. Heinz Geuen protokolü imzalayarak yeni bir Vizyonun müjdesini verdiler...
Prof Gauen şu sözler ile Tarihe düşen notun özetidir.
"Alevi inancının temel öğelerinden olan BAĞLAMA yalnız Cem töreninin temel bir parçası değil, aynı zamanda inanç ve kültürün de önemli aktarıcısıdır.
Bu adım, BAĞLAMA'nın sadece Almanya'da   akademikleştirilmesi değil, aynı zamanda Alevi kimliğinin tanınması için de önemlidir.
Alevi Konservatuarı'nın temeli atıldı KÖLN'de... " Eyvallah Harika...
*
Nacizhane ben de AABF'deki bu süreçteki hizmetimizi, bu Yolculuğumuzu, bu serüvenimizi yazayım dedim...
Uzun olacak...Tarihi bir belge olarak kalsın bir köşede diyedir bu yazı ...
*
Yıl 1996...3 Mayıs..Köln Philharmonie.. "Eine musiklasche Reise durch Anatolien.."
"Müzikli Bir Anadolu Yolculuğu..."
Öncesine gideyim.
Arkadaş Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeniyim...Arada bir Köln Köln Philharmonisi'ne giderdim... Yüz kişilik orkestra. Önde, "ufacık" Latin Amerika Pan flütü...
Yüz kişilik orkestra...Önde Hint Sitari solist...Önde Rus Balalakaya...   Önde İspanyol Gitarı... Önde İskoç Gaydası ...
Aklıma takıldı, durdu...Ya Anadolu'nun BAĞLAMASI...?
*
Köln'de yaşayan Klasik Müzik Şefi Betin Güneş ile konuştum. Bağlamayı "Philharmonie'de solist yapalım..." Güldü...
Güler tabii Ben "Do Re Mi" yi bilmiyorum... Betin'in dünyasında da BAĞLAMA yok...

İkna ediyorum... Arif Sağ'ı ile bir araya getirdik Köln Mozaik, Müzik Okulumuzda...
Betin Güneş, Arif Sağ'ı tanımıyor ama. İyi mi?
Betin Piyanoda bir şeyler çaldı...Arif Sağ BAĞLAMA ile cevap verdi...
Betin duydu, durdu...Gözleri fal taşı... "Bu enstrümandan bu sesler çıkmaz...Siz nasıl çıkardınız..."
Güldü Arif Hoca...
Betin, zaten çok heyecanlı..."Siz ne iş yapıyorsunuz...?
Arif Hoca gülümseyerek: “Ben Milletvekilliği işini yapıyorum..."
Betin: "Milletvekilliği herkes yapabilir. Bu enstrümanı, bu genişlikte, bu ses aralığı ile kimse çalamaz...
Siz bunu yapmalısınız..."
Arif Hoca gayet ciddi... "Olur Betin Kardeşim, bundan sonra yalnız buna çalacağım..."
İhsan Güvercin ile gülüyoruz da gülüyoruz ... Arif Sağ'ın kim olduğunu anlatıyoruz Betin Güneş'e...
Karar veriyoruz. Köln Philharmonie'de BAĞLAMA Senfoni eşliğinde sunulacak...
*
Philharmonie direktörü ile görüştüm... Alman Cumhurbaşkanı Roman Herzog'a mektup yazdım. Himayesini istedim. Tamamdır...  
Salon verildi... AABF İkinci Başkanıyım aynı zamanda. Gn. Başkan Ali Rıza Gülçiçek Ağabey...
"Arkadaş Tiyatrosu projesi ama AABF adını da koyalım afişe" ..."Olur..."Harika.
Senfoni yazıldı...
Arif Sağ, Erdal Erzincan, Erol Parlak KÖLN'e geldiler. Bir hafta provalar yapıldı...
Arif Hoca: "Bak Neco ben hayatımda ilk defa prova yapıyorum ha, bilesin!"
Eyvallah Hocam...
*
3 Mayıs 1996
"Eine Musiklasche Reise Durch Anatolien..."
Köln Senfoni Orkestrası Arkada...
"Anadolu" önde...Üç virtüöz: Arif Sağ, Erdal Erzincan, Erol Parlak...
Müthiş...
*
Salon tıklım tıklım...Her türlü dinleyici var...
Bir Alevi Teyze. Çok kızgın… Senfoni Orkestrası Şefi Betin Güneş'e... "Ha o elinde değnek olan adam, bırakmadı ki, Arif Sağ iki deyiş söylüye... "

*
Kulisteyiz.
Köln Philharmonie Direktörü...Kulise indi...Arif Sağ ile tanışmak için...
"Ben bu kulise çok nadir gelirim...Müthiş ve yeni bir enstrümanla tanışırdınız beni. Teşekkür ediyorum kurumum adına..."
Arif Sağ...
"Siz yeni duydunuz yeni gördünüz...Anadolu'da binlerce yıldır ellerde, gönüllerde ama ..."
Kibarca çeviriyorum tabii ki...
*
Birkaç gün sonra Hürriyet kimi Aleviler aracılığıyla da saldırıya geçti...
"Köln Philharmonie Konseri için Alman Cumhurbaşkanı'ndan gelen yüzbinlerce Mark AABF'de nereye gitti..."
Çüşş...
Günlerce devam etti ...
Rahmetli Ahmet Aydemir ağabey ile konuştuk...Utana utana Alman Cumhurbaşkanı Roman Herzog'un Özel Kalemine mektup yazdık... Ülkemizin en büyük gazetesinin en büyük iftirasını bildirdik. Bir açıklama istedik...Yazı geldi...
Hürriyet’e aynen bizim gibi "Çüşş..." der gibi bir yazı...
"Cumhurbaşkanımız Sayın Roman Herzog çok önemli gördüğü bu tür etkinliklerin manevi hamisi olur...Maddi destek asla söz konusu olamaz. Bu etkinlik için de öyle…”
Utana utana yayınlandık bu yazıyı...
Düşünebiliyor musunuz, Ülkemizin en çok bilinen enstrümanı, BAĞLAMA'yı Avrupa’nın en güzel salonunda, Köln Philharmonie’de, Yüz kişilik Köln Senfoni Orkestranın önüne oturtuyor, Dünyaya sunuyoruz...
Ülkemizin en büyük gazetesi saldırıyor, iftira atıyor. Almanya Cumhurbaşkanı nezdinde bizi rencide ediyor...Bu gelişmeyi doğmadan boğmak istiyor.
"Çüşş..."
*
Yıl 1999
AABF...Yönetim Kurulu Üyeliğim devam ediyor.
Genel Başkanımız Ali Kılıç Türkiye'ye döndü... Turgut Öker arkadaşımızı Gn. Bakanlığa getirdik...
Arkadaşlarıma:
"Bin BAĞLAMA ile Çıkış yapalım Avrupa'da " diyorum "Deli misin sen...?" "Evet, Deliyim..."

*

Zülfü Livaneli'ye anlattım düşüncemi ... "Bu dünyanın en büyük projesi olur ya..."
"Olsun be Üstat..." "Adını ne düşünüyorsun...?
"BİN YILIN TÜRKÜSÜ"
"Bin Yıllık Türkü de olabilir" ...
Hayret...
"Zülfi Livaneli Deli misin..." demedi...
Eee, Deli'ye Deli demenin anlamsız olduğunu biliyor Üstat... 
*
ZAFER GÜNDOĞDU ...
Ankara TRT Stüdyosu kapısında buluştuk...
Bir dakika...Konuştuk Bir dakika...Anladı, heyecanlandı. Bir dakika...
Toplam üç dakika...Dünya projesi için...
"Eee Deli, deliyi görünce Sopasını saklarmış ya..."
Eyvallah güzel arkadaşım, dostum kardeşim...
*
Arif Sağ Hocaya gittik Zafer Hoca ile ...Anlattım Projeyi ...
"Bin BAĞLAMA Hocam..."
"Deli misin sen..."
"Evet Deliyim..."
"Ulan oğlum Bin BAĞLAMA'nın   akordu nasıl yapılacak o gün...?"
"O benim işim değil ki ...Sizlerin..."
*
Kolları sıvadık...
Bir yıl boyunca Avrupa'daki Alevi Kültür Merkezlerimizi dolaştık... Anlattık. Heyecan yarattık. Provalar yaptık...
Genel Merkezimiz, Genel Başkanından mutfakta görevlisine kadar arı kovanı... Acıyı Bal eyliyoruz...
*
AABF Kurucu Üyelerinden Gazeteci arkadaşım Recai Aksu Milliyet Gazetesi adına söyleşi yapıyor benimle:
....
"Bin BAĞLAMA mı?"
"Evet..."
"Deli misin sen...?
"Evet..."

İddiaya giriyor. "Üç yüz BAĞLAMA bul sana Küba tatili” ...
Başım üstüne...  "Halen bekliyorum Küba'yı Kardeş..., Castro gittikten sonra neye yarar ki..."
*
Birçok yazarımızın, dostumuzun, özellikle Hıdır Temel, rahmetli Faysal İlhan, Nejat Birdoğan, Kemal Burkay, Fikret Otyam, Dertli Divanı, İsmail Kaplan gibi onlarca dostun katkıları ile yazdım Senaryoyu...
Şimdi Hasat zamanı…
**
"BİN YILIN TÜRKÜSÜ” “Das Epos des Jahrtausend - Saga of the Millennium"
13 Mayıs 2000 Köln ARENA...
1246 Bağlama. Salona bir giriş yapıyor ki... “Aman Tanrım ...” Bu ne muhteşem bir tablo...
Reji masasında Gözyaşımın ilk damlası düşüyor önümdeki Senaryoya...
800 Semah dönen Can...
Ah Faysalım ah...
Kilise Korosu, Senfoni Orkestrası, ülkemizin yüz akı sanatçıları, ozanları...
Birçok ülkeden müzisyenler...
Tuncel Kurtiz - Renan Demirkan,  Türkçe - Almanca sunuyorlar Destanı..
Binlerce Can...Binlerce el, Aynı duyguyla okşuyor BAĞLAMA telini...
Haydar Haydar Senfonisi...BAĞLAMA'da
Ali Ekber Çiçek...
"Bağlamanı Piyanonun Yanına Koy" demiştik ya... 2500 kişiyiz Sahnede, 18 Bin Can tribünde...
Dünya Rekoru aynı zamanda... Guinnes Rekorlar Kitabına girmişiz sessiz sedasız...
*
Birkaç Gün sonra Türkiye’nin en büyük gazetesi Hürriyet saldırıyor yine..."Paralar..." "Çüşş..."
*
Yıl 2001 Türkiye'de "Alevi" adı ile kurulan Birliğimiz mahkemede...ALEVİ adı ile Dernek kurmak yasak...Mahkeme salonundayız...
"...ALEVİ adını kullanmak Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, Diline... Anayasanın.......Bu isimle kurulan kurumun kapatılmasına ..."  "Çüşş..”.
"Bari Türkçe diline zarar verir, deme be adam... Yunus'un Dilidir..." diye söyleniyorum, kendi kendime..
Yanımdaki arkadaşım ağzımı kapatıyor çaktırmadan ..."Aman ha..."
*
O hırsla, Sinan Samat, Haydar Aygören arkadaşlarımla İstanbul Abdi İpekçi salonuna gittik...3 Ekim 2002 için ayırdık.
"BİN YILIN TÜRKÜSÜ"nü Türkiye'de yapmak farz oldu gayrı...
*
Evimi, barkımı, çoluğumu çocuğumu, işimi gücümü bırakıp bir yıllığına döndüm Türkiye'ye... Cebimde beşyüz Euro...Dünyanın en büyük projesini yapacağız, iyi mi?... Tereddüt kesin yok ama ...
Bir Büro oluşturduk İstanbul'da...Yıllar sonra öğreniyoruz ki üst kata da Sivil Polisler yerleşmiş hemen,  "Sigorta Şirketi"...
Ali Gençel arkadaşım koordine ediyor...Köln ARKADAŞ Tiyatrosunda birlikte sahne paylaştığım Kardeniz uşağı Serdar Sönmemiş de her daim yanımda...
Zafer Hoca ile düştük yollara yine... Bölge bölge...Cemevi Cemevi...
İstanbul cemevleri, Bursa, Eskişehir, Aydın, İzmir, Gaziantep, Elâzığ, Sivas, Ankara, Diyarbakır,
Erzincan, Malatya ...dolanıp durduk...
Rahmetli Faysal ve Kazım, Gögercin Semahları hazırlıyorlar bir yandan ...
Genç yaşlı kadın erkek Memur, emekçi, ev kadını, öğrenci...Elinde BAĞLAMA yüreğinde heyecan...
Binlerce Can...Sel olup aktılar İstanbul'a...
İstabul'daki Cemevleri Anadolu’dan gelen yüzlerce BAĞLAMA çalacak insanımızı mihman eyledi İstanbul'da...
Evlerini gönüllerine açtılar...Dostluklar, Dost sofraları kuruldu…
*
BİN YILIN TÜRKÜSÜ-İSTANBUL
3 Ekim 2002 Abdi İpekçi Salonu... Türkiye Alevi- Bektaşi Kuruluşları...
Tribünde T.C. Başbakanı Şair Bülent Ecevit ve tüm siyasi liderler...
Sahnede 1500 BAĞLAMA...
ALEVİLER konuşuyor bu kez... Başkanlar konuşuyor...
Hacı Bektaş Veli Postnişini Velayetin Ulusoy Dede konuşuyor... Adnan Polat ağabey konuşuyor...
Arif Hoca el veriyor Zafer Gündoğdu'ya...ve tarihi cümleyi kuruyor:
"Bin Yılın Türküsü ile BAĞLAMA'mızın volümünü yükseltiyoruz..."
*
16 Yüzyılda Sivas'ta "asılan", 20. Yüzyılda Sivas’ta "yakılan" Alevlerin kutsalı,
BAĞLAMA'nın "İstanbul isyanı..."
ALEVİLER ilk kez kendilerini herkese, Devlete de kendi tarihlerini, kendi ozan diliyle, sazı sözü Semahı ile anlatıyorlar...
Müthiş bir tablo...
Başarmıştık...
*
Hürriyet birkaç gün sonra yine devrede... İnce ince, sinsi sinsi açık arıyor, okuyucu mektubu ayakları sorduruyor... "Paralar...?"
Bu kez ALEVİ dostu Prof. Dr. Vedat Bulut Hürriyet’e yazılı cevap vererek “Çüşş... " diyor.
*
Dönüyorum Almanya'ya...
Almanya Alevi Kadınlar Birliği...  "Hocam Dünya Kadınlar Gününde bir şey yapmak istiyoruz... Ne yapalım?"
"Kadın Türküsü'nü yapalım..." diyorum "Nasıl yani?"
"Bin Kadın Bağlama çalsın, Semah dönsün Arena'da...  Hem de dünya kadınları ile..."
"Harikasın Hocam..."
Hayret..."Deli misin..." demedi. Hiçbir arkadaşım...Sadece "gaz" verdiler... Biliyorlar ya… Rahatlar...
*
Ekibimizi kurduk ...Zafer Gündoğdu, Mesut Gülşen, Yaşar Seyman ve yüzlerce Can...
AABF Yönetim Kurulu ve Kadınlar Birliği Genel Merkez'de, Alevi Kültür Merkezleri Kentlerde Arı Kovanı...
Acıyı bal eyleyeceğiz...
"Bal olana kadar negatif konuşmak yasak ha yine..."
Eyvallah...
*
Aynı, "puzzle metoduyla" binlerce kadın ile çalışıyoruz derneklerde...
Evliya Çelebi gibi yine yollardayız Avrupa'da Zafer Hoca ve Mesut Gülşen ile... Zaman zaman Yazarımız Yaşar Seyman, "Kadın Çelebi” katılıyor bizlere...

*
"KADININ TÜRKÜSÜ" "Saga of the Women - Epos der Frau"
3 Nisan 2006… Oberhausen Arena…
Sahnede her yaşta BAĞLAMA'yı okşayan 500 Kadınımız...
Yüzlerce semah dönen Anabacı…
Tee Japonya'dan Kadın Korosu... Latin Amerika, Afrika, Amerika, Asya...
25 dilden Kadınca Şarkılar, Türküler, Ağıtlar...

Tribünde on binler...
İlk kez canlı yayın... Eyvallah Şükrü Yıldız kardeşim... Ekranda yüzbinler... Müthiş...
Hayret Hürriyet saldırmadı bu kez... Biz de "Çüşş" demek zorunda kalmadık bu kez...
*
Yıl 2006
17 Haziran "AĞITTAN UMUDA" KÖLN ARENA'
Yeni bir senaryo...Yeni bir heyecan... Alevilerin Acısı ile Dünya Acılarını birlemek ...
Acıda birlik olup, Acıyı paylaşmak...Umudu da… Ağıtlar, katliamların riyasız belgeselidir...
Dünya AĞIT BELGESELİ'ne ev sahipliği yapıyor AABF bu kez...
Eyvallah...
*
"Ağıtlar Senaryosu"nu yazdım... Öznesi Tarihteki Alevi Katliamları...
Alevilerin Acısı...
Dünya'nın birçok yerinde katliama uğramış halkların, inananların, Mazlum toplumların ve de doğanın acısı...
Acıları harmanlayarak geldik huzura bu kez...
Yine yüzlerce BAĞLAMA...
Onlarca dilden, Onlarca Ağıt...Duygu seli...Gözyaşı ...
"Gözyaşının rengi yoktur’un, ete kemiğe büründüğü an...
Bu muhteşem proje...
Bu da çocuğumuz...
Büyük çocuğumuz,
Bin Yılın Türküsü'nün gölgesinde kaldı...Halen de...
*
Yıl 2008
Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu FUAF FUAF Genel Başkanı Durak Aslan'ın Daveti…
FUAF 10. YILI …
Strasbourg ARENA'da bir proje... "Olur mu.…?" "Olur tabii ki güzel Kardeşim..."
Zafer Hocam, Mesut Gülşen kardeşim...
Yetişin...Yetiştiler...
Fransa yollarındayız bu kez...
*
Küçük şirin bir kasabada Erdal/Sema Kılıçkaya dostların evinde mihman oldum ve orada yazdım “AŞK OLA ..." Senaryosunu...
Bugün, Sema Kılıçkaya’nın Fransa’da tanınan, okunan, ödül alan saygın bir yazar olduğunu okuyunca, hep o güzel günleri anıyorum...
Erdal da zaten o dönem FUAF, şimdi de Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonunu Genel Sekreteri...
Eyvallah Dostlar...
*
AŞK OLA "Amor, je danse ton nom"
14 Haziran 2008 Strasburg Zenith Salonu...
Anadolu Hümanizaması, Alevilik ile Fransa Rönesansı benzerliğini ilişkilendirerek bir senaryo yazdım, dostların katkısı ile...
Teşekkürler Madam Melikof Ana... Işıklar yoldaşın ola...
Eyvallah Cemal Canpolat Dede, Anahtar deyim için...
Ne diyor ALEVİLER; "Bir musahip al da gel..."
Ne diyor Paris Komünü; " Bir Yoldaş al da gel..."
Göç olgusunu da ilave ederek... Yunus ile Dante buluşması... Mansur ile Bruno yoldaşlığı...
Türkçe-Fransızca sunduk "AŞK OLA"yı...
Yine yüzlerce BAĞLAMA… Onlarca Dil...
Semah
Saz
Söz...
"Mersi Fransa..." 

*
Sonra, daha çok Türkiye'de yaşama başladım...Arkadaş Tiyatromuzu ne yazık ki kapatmak zorunda kaldık...Türkiye'de çeşitli kuruluşlarda Eğitim, Kültür Sanat danışmanlığı yaptım...Epeyce uzak düştüm Avrupa'ya...
**
Yıl 2018
Augsburg ALEVİ Kültür Merkezi Etkinliğine davet etti Ali Kocakaya kardeşim ısrarla ..  Geldim...
AABF Genel Sekreteri Ufuk Çakır, genç arkadaşımız da konuşmacıydı...Sonra, sabaha kadar ikimizin Muhabbeti ... Yeni bir proje olabilir mi...? Nabız yoklaması... "Anladım Ufuk Kardeşim..."
*
Yazın, Genel Başkan Hüseyin Mat defalarca aradı. Bin Yılın Türküsü döneminde Gençlik Kolları Başkanıydı...İşin mutfağında...
"Ağabey Arena'yı tutuyoruz ...Lütfen Gel Gayrı..."
Uzun yıllar uzak, biraz da kırgın kaldığım AABF Genel Merkezi'nde görüştük... Tamam...
Bu yeni proje ...Yeni bir "bebek" getirmeli dünyaya ama ..." dedim...
"KONSERVATUAR..."
İlk kez AABF Genel Merkezinde Başkan'a bu muradı dillenirdim... "Ağabey O ne ki...?" Güldük...
*
Bin Yılın Türküsü benzeri Bir proje ile AABF 30. Kuruluş Yılını Kutlayacak... Eyvallah... Başlayalım o zaman...
Bin Yılın Türküsü'nde Türkçe-Yunanca "Zahit Bizi Tan Eyleme" eserini sunan Kemal Dinç kardeşim ile Yola çıkmaya karar verdim...
Kemal Dinç Roterdam Dünya Müzikleri Akademesi ve Mannheim pop Akademisi BAĞLAMA bölümleri kurucusu ve hocası...Aynı zamanda klasik müzik eğitimcisi ... Buluştuk...
Proje bir "bebek" doğurmalı Kemal Kardeşim ..."Doğrusun Babaerenler ..."Bana hep öyle hitap etmiştir Bin Yılın Türküsü'nden bu yana, "Babaerenler..."
Adını koyalım Kemal Hocam "Koyalım Babaerenler ...""Avrupa'da bir KONSERVATUAR..." "Harika..."
*
İlk provamızı, üç kişi ile de olsa, Mannheim Müzik Akademisinde yapalım...""Neden Babaerenler...?" "KONSERVATUAR" yolculuğu bir Konservatuarda başlamalı...""Harika." Öyle de yaptık... Mannheim Akademi Direktörü Prof. Udo Dahmen'ı da işin içine kattık...
Aralık' 2019
Cerağı uyandırarak, İlk provamızı Manheim Müzik Akademisinde BAĞLAMA öğrencileri ile yaptık... Anlamlıydı...
Yola çıkmıştık yine...Kemal Hoca, Nihat, Barış, Turna ile Yollardayız.
*
Uzun yıllar uzak kaldığım AABF Kültür Merkezlerini yine dolanmaya başladık... Projeyi anlatıyorum…Zorlanmıyorum..."Bin Yılın Türküsü" var ya...
*
YOL BİR SÜREK BİNBİR PROJESİ-BARIŞ SENFONİSİ
Projesi hazırlığı için bir yıl dolaştık Almanya'yı...Şoförlüğünü de yaparak... Her yerde Konservatuar deyimini yavaş yavaş işledik zihinlere..."Olabilirlik" ihtimalini...
*
Wuppertal’dayız.
Prova arası binanın son halini gezdiriyor Dostlar...
Tarihi bir bina... Yan bölümü daha önce Klinikmiş... Çıkmışlar...Boş...Harika...
"Burasını Konservatuar binası yapalım Arkadaşlar..." "Yapalım Hocam..."
Aynı gün arıyorum bazı dostları...Geliyorlar.  Toplantı yapıyoruz...
Yüzlerce Can ile prova devam ediyor...
Konservatuar düşüncemizi heyecanla anlatıyorum BAĞLAMA ve Koro'daki Canlara...
Alkış... Eyvallah...Olacak...
*
Wuppertal AKM Yönetim Kurulu karar alıyor.
"Binamızın bu bölümünün Konservatuara dönüşmesi için Necati Şahin'in yürüteceği çalışmayı destekliyoruz..."
Güven güzel bir erdem ...Eyvallah...
Hemen bir çalışma grubu oluşturuyoruz ...
"WUPART"
(Suna Sayın, Necati Şahin, Ufuk Çakır, Kemal Dinç, Nihat İman, Kemal Çıplak, İsmail Güzel, Gürsel Dinçer, Özkan Lafatan, Günay Çapan)
Gürsel arkadaşımızın çalıştığı Mimarlık bürosuna Mimari Proje hazırlama startı veriyoruz ...
*
Bir yandan Barış SENFONİSİ provaları devam ediyor bölge bölge ... Konservatuar konusunu her provada anlatıyoruz inadına inadına... Vizyon dimağlara mihman olsun diye...
*
Geldi... 28 Eylül 2019 “YOL BİR SÜREK BİNBİR -BARIŞ SENFONİSİ…”
KÖLN ARENA'dayız... Yüzlerce BAĞLAMA sahnede...Bu sefer adımız: "BAĞLAMA Orkestrası"
Senfoni Orkestrası... Doğu Sazlar Orkestrası... Çok Sesli Koro...
Yüzlerce Çerağ uyandıran Kızımız...Kızlarımızın arasında Acılı Ağıtlı Analar...Sivas, Maraş, Çorum, Gezi, Dersim, Koçgiri, Bosna, Ezidi ve birçok katliam anısına çerağı yakan analar...
Onlarca ülkeden onlarca sanatçı...Onlarca Dil...
AABF ev sahibi...Binlerce Mihman...Yüzlerce yazın, siyaset, sanat dünyasından İnsan... Birçok Bakan konuşmacı ...Köln Belediye Başkanı da...
Almanya uyum Bakanı konuşuyor:
"Ben ilk kez böyle büyük bir Topluluğun önünde, böyle büyülü bir ortamda konuşuyorum... "
*
BARIŞ Senfonisi’ni sunduk. Altı saat...
13 yıl sonra yine KÖLN Arena’da, yine reji masasındayım.  Bitiminde, gözyaşım düştü yine Senaryomun son sayfasına...
Muhteşem bir duygu... Bu yaşta...Yaşlandım galiba...
*
Hayret. Hürriyet saldıramadı.  Öyle ya Almanya'da yayında değil gayrı...Biz de "Çüşş" demek zorunda kalmadık gayrı...
*
Ertesi günün hemen sabahı:
KÖLN Müzik Yüksek Okulu Rektörü yazmış AABF’ye...
"O muhteşem salonda...O muhteşem etkinliği izledim...Çok Çok etkilendim...Konservatuar konusunu bir an önce konuşalım..."
"Konuşalım tabii ya..."
Arkadaşımız Kemal Dinç, Genel Sekreterimiz Ufuk Çakır defalarca konuştular kendileri ile...Arada bir ben de katılıyordum Wuppertal'da görüşmelere...
Wuppertal Mimarlık Bürosu muhteşem bir mimarı proje hazırladı...Sunuldu Wuppertal'da...
İlmik ilmik sabırla işlendi... Sabırla sessiz sedasız döşendi taşlar ...Geldik bugüne...
Ve
O imzalar atıldı bugün ...
EYVALLAH...
*
Naçizane hizmetimizi, inadımızı, sürecimizi tarihe not düşülsün diye yazdım, AABF' deki bu yolculuğumuzu...
*
Bu kutlu bir Vizyondur... Bu, kutsalımız BAĞLAMA’nın binlerce yıllık soylu yolculuğudur...

Bu yolculukta binlerce isimsiz CANın emeği var... Sivas'ın Ateşi, Maraş'ın Cığlığı var...
Pir Sultan, Nesimi, Şah Hatayi, Yunus, Karacaoğlan, Kul Himmet, Veysel gibi yüzlerce ozanımızın yolculuğudur bu yolculuk...
*
Bu soylu yolculukta, bağlamasını yorganın arasına saklayarak İstanbul'a getiren Ali Ekber Çiçek, elinde Bağlama ile yollara düşen Davut Suları, Aşık Mahsuni, Nesimi Çimen Feyzullah Çınar Aşık Daimî gibi onlarca Ozanımızın sesi, ezgisi, emeği, kokusu var...
*
En sessiz, en umutsuz dönemde ellerinde BAĞLAMA, dillerinde Deyiş ile MUHABBET'e çıkan Arif Sağ, Musa Eroğlu, Yavuz Top, Muhlis Akarsu var...
*
Üstatlardan el alarak yürüyen Zafer Gündoğdu, Güler Duman, Erdal Erzincan, Tolga Sağ, Muharrem Temiz, Dertli Divanı, Mazlum Çimen gibi yüzlerce yürek var...
*
Bu yolculukta AKM’lerde BAĞLAMA kursu veren Canlar, BAĞLAMA Dershaneleri açan Dostlar var...
*
Bu yolculukta, Bin Yılın Türküsü, Kadının Türküsü, Ağıttan Umuda, Aşk Ola, YOL BİR SÜREK BİNBİR -BARIŞ SENFONİSİ projelerinde aynı duygu ile aynı sevgi ile BAĞLAMA telini ezgiye dönüştüren birlikte yol aldığımız On bine yakın Can var...
Bu Canları çalıştıran onlarca BAĞLAMA Eğitmenimiz var...Emeklerine bin saygı...
*
Hiç tartışmasız, bu soylu yolculukta Alevi Dedelerin, Anaların, Bektaşi Babaların, Anabacıların, Zakirlerin emeği, inancı var...
*
UNESCO,
2021 Yılını, Anadolu Hümanizması, Bilgeleri Hacı Bektaş Veli, Ahi Evran, Yunus Emre Yılı ilan etti...
Bu anlamlı yılda, yalnız Alevilerin değil başta Anadolu olmak üzere geniş bir Coğrafya'da Hümanizmanın sembolü olan BAĞLAMA için   Konservatuar kurulması, Avrupa Kültürünün vazgeçilmez enstrümanı oluşu büyük kazançtır...
Alevilik adına büyük kazançtır...
Ülkemiz adına büyük kazançtır...
Anadolu-Mezopotamya-Kafkasya kültürü adına büyük kazançtır...
Çok kıymetlidir...
Değerlidir...
1961'de başlayan Emekçi Göçü, BAĞLAMA'nın da, kültürümüzün de göçüdür aynı zamanda ...
Göç Kültürü için büyük kazançtır...
*
Devletin yapması gerekeni ALEVİ Toplumu, AABF gerçekleştirdi...
Anadolu ezgisi, deyişi, tınısı akademikleşiyor Avrupa'da... İnsanlığın ortak kültürü, ortak değerine dönüşüyor...
Kuruluşunda günümüze kadar emeği geçen AABF'ye Genel Başkanlarından Yönetim Kadrolarına; Bölgelerde, AKM'lerde hizmet yürüten, ocağında, mutfağında sessiz sedasız asıl yükü taşıyan Canlara Bin Teşekkür...
Göç ile birlikte Anadolu Kültürünü Avrupa'da yaşatan, birçok kültür ile musahip eyleyen yüzlerce kültür sanat emekçisine bin saygı...
*
AZAD ÇİÇEK...
Bu yazıyı yazarken
Kemal Dinç Arkadaşım aradı bugün ...
"Güzel bir haberimiz var...":

"Bu yıl, 2021 Almanya çapındaki Bağlama birinciliği (Bundeswettbewerb Jugend musiziert 2021) Yol Bir Sürek Binbir’deki öğrencilerimizden AZAD ÇİÇEK kardeşimiz kazandı.
Azad 14 yaşında...  "Bin Yılın Türküsü Torunu" KONSERVATUAR'ın önce öğrencisi sonra öğretim üyesi olacak Azad...
Emeklerimiz boşa gitmemiş olacak ki, Azad’ın Hocası da 2015’te birinci olan Nihat İman arkadaşımızdır..." Harika...

Tesadüf mü?
Hayır tabii ki...

Nihat'ın Hocası da Kemal Dinç tabii ki... Eyvallah...
*
Son Sözüm de Yobaza:
Sivas’ta yaktığınız BAĞLAMA’mız,
Avrupa'nın Göbeğinde,
Hasret Gültekin'in yaşadığı kentte,
Köln'de, 
"CAN" oldu gayrı...
İnadına...

Necati Şahin
27.05.202177