Dinsel, etnik ve politik sorunlar bağlamında Kürtler ve Alevilik

Etnik ve dinsel tanımlamanın sorunlarını, boyutlarını, günümüz siyasetine kadar gelen Türk Alevi-Kürt Alevi ilişkilerini, Şeyh Sait İsyanı perdesinden ve Dersim 38 olaylarının hafızasından günümüze taşıdığı sonuçları tüm boyutlarıyla Leipzig Üniversitesi’den Prof. Dr. Markus Dressler  Medyascope’ta Dr. Arzu Yılmaz'a anlattı. Prof. Dr. Dresler yorumlarıyla, devletin yürüttüğü siyasetin Kürt Alevi – Türk Alevi kimliğinin şekillenmesinde nasıl rol oynadığını gözler önüne sererken, hem de yeni sorular ve bakış açıları geliştirip siyasetin arka planına da ışık tutuyor.

İşte o açıklamalardan bazıları:
 
Türkiye’nin Milliyetçi geleneğinde Alevileri Türkleştirme ve İslamlaştırma politikası her dönem yapılmıştır. Bu bir devlet geleneği olarak her dönemde karşımıza çıkar ve bu gelenekte Aleviler Alevi olarak Kürtler ise Kürt olarak tanınıyor. Bu girişimlerin sonucunda bazı Kürt Alevilerin, kendi anlatımlarında Aleviliğin yerinin kalmadığını görmeye başlıyoruz. Bu duruma en çarpıcı örneklerden biri bu sorunun merkezinde bulunan Dersim sorunudur. Dersim Olaylarında devlet olayların öncesinde -sırasında -sonrasında hazırlanan raporlara baktığımızda Alevilerin etnik, kültürel ve dini farklılıklarının altının çizildiğini görüyoruz. Demek ki Dersim olaylarında bu bölgede yaşayan halkın farklı etnik, kültürel yapıda olması kullanıldı. Aslında Türk kimliğine sahip olan Aleviler için Dersim meselesi zor bir meseledir. Dersimde devletin homojenleştirme politikasının nasıl başarılı olduğunu açıkça görüyoruz. Yani devlet bu bölgede yaşadığı rahatsızlığı (örneğin halkın dedelerin sözünü her şeyden daha üstün tutması gibi) Kürtleri ve Alevileri ayrı tutarak kontrolü altında tutmuştur. Ve baktığımızda bu politika başarıya ulaşmıştır. Buradaki asıl amaç zaten Kürtleri ve Alevileri birbirlerinden ayrı tutmaktır. Üstelik bu politikanın Abdülhamit zamanından beri uygulandığını görüyoruz. Abdülhamit o dönemde Hamidiye Alayları’nı kurarken bu birliklere Alevileri dahil etmiyor. Bu uygulamalar her dönem karşımıza çıkmıştır.

Siyasi tarihe geldiğimizde ise Kürt siyasi hareketlerinde Aleviler sol hareket güçlendiği zamana denk geldiğini görüyoruz. Yani Kürt siyasi harketinde Aleviler önemli rol oynamıştır. Ancak şu detay çok önemli bu yapının içerisinde birey Alevi olarak değil Kürt kimliği ile yer almıştır. Zaten hiçbir Kürt siyasi hareketi de kendisini bugüne kadar Alevi olarak tanımlamamıştır.

Açıklamaların Devamını İzlemek İçin Tıklayın: